Akılcı sürüş alışkanlıkları her mevsim yakıt tasarrufu sağlar fakat havalar soğuduğunda bunlar çok daha etkili hale geliyor. Kış aylarında aracınızın verimliliği yarı yarıya düşebilir. Ve gereğinden fazla yakıt harcamak hem cebinize hem de çevreye zarar.
Kış diyeti
Yoğun kar sırasında bagajda birkaç kilo ekstra ağırlık bulundurmak yol tutuşu artırsa da, ekstra yük soğuk havalardaki yakıt ekonominizi olumsuz etkileyecektir. Daha az yakıtla daha uzun kilometreler gidebilmek için ekstra yükten mutlaka kurtulmalısınız. Direksiyon başına geçmeden önce aracın dışında oluşan kar ve buzu temizlerseniz, tahmin etmediğiniz kadar gereksiz yükten kurtulmuş olursunuz, buz çözücüyü gereksiz yere daha uzun süre kullanmanız da gerekmemiş olur.
Öndeki arabayı takip et
Öndeki arabayı sollama dürtüsüne dayanabilirseniz daha az yakacağınızı biliyor muydunuz? Özellikle karlı havalarda öndeki aracın izlerini takip etmek daha az yakıtla daha uzun gitmenizi sağlar çünkü çok az bir kar bile yağsa aracınız ilerlemek için daha fazla enerji harcamak zorunda kalması anlamına geliyor. Yapabiliyorsanız yol tamamen kardan arınana kadar beklemek veya öndeki aracın izlerinden gitmek en mantıklısı.
Park problemi
Kış aylarında aracınızı kapalı bir garaja park etmek, kullanmadığınız dönemlerde araç sıcaklığını koruyacağından motoru uygun sıcaklığa getirmek daha çabuk olacaktır. Aracınızı sürüş öncesi 30 saniye çalıştırmanız ısınması için yeterli hatta daha fazlası Avrupa ve Amerika’da çevre kirliliği suçuna giriyor ve gereksiz yakıt israfı. 30 saniye çalıştırıp, aracınızın geri kalanının sürüş sırasında ısınmasına izin verin. İlk 5 kilometrede yavaş yavaş ilerlerseniz ekstra yakıt tüketmeden tüm aracın ısınmasını en etkili şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Aracı boşta çalıştırmak
Hava soğukken araçta kısa bir süre beklemeniz gerektiğinde motoru ve klimayı açık tutmak kolay gelse de, eğer 10 saniyeden daha uzun süre duracaksanız motoru kapatmanız en iyisi. 10 saniye çalışır durumdayken aracınızın motoru kapatıp yeniden çalıştırdığınız duruma göre daha fazla yakıt tüketir. Motoru boşa çalıştırdığınız süreyi azaltmak kış aylarında hem yakıt tasarrufu sağlar hem de soğuk havada motorunuzu daha az zorlar.
Ufak işleri güzel havalarda birleştirmek
Maksimum yakıt tasarrufu için halledeceğiniz küçük işler için her seferinde kısa yolculuklar yapmaktansa, önceden planlayarak tek seferde ve hatta en kısa güzergahı kullanarak halletmek de yakıt tasarrufu sağlar.Eğer yağış olmayan günleri seçerseniz ekstra tasarruf etmiş olursunuz. Eğer uğrayacağınız yerlerde fazla kalmayacaksanız, motoru fazla soğumadan yeniden çalıştıracağınız için de daha az yakıt tüketirsiniz.
Frensiz sürüş
Uzun yol şoförlerinin iyi bildiği bir kavramı da hatırlatmakta yarar var. Sadece soğuk havalarda değil her koşulda halen geçerli olan, frensiz sürüş. Yani arabanızın frenleri çalışmıyormuş gibi düşünerek yolda olmaktan söz ediyoruz. Bu da diğer araçlarla aranıza bolca takip mesafesi koymak demek. Yani öndeki araç fren yaptığında fren yapmak yerine ayağınızı gazdan çekerek yavaşlayabileceğiniz bir mesafeden söz ediyoruz. İstanbul trafiğinde maalesef mümkün olmayan bu tekniği uzun yollarda kullanabilirsiniz.
Bonus
Unutmayın, otomobil motorları düşük ve değişmeyen hızlarda fazla efor harcamadan en verimli şekilde çalışırlar. Gaza basıp hızlandıktan sonra aniden frene basıp durmaya çalışmak motoru gereğinden fazla enerji sarfetmeye yöneltir ve sonuçta daha fazla yakıt kullanmaya neden olur. Çoğu otomobil zirve performansına 100 km’nin altında ulaşır bu hızın biraz altında sabit gitmek daha az yakıt tüketmenize neden olacaktır.
25 Şubat 2015 Çarşamba
22 Şubat 2015 Pazar
ÖNEMLİ ARIZALAR
Bazı arızalar çok küçük fakat sebep olabileceği sorun çok büyük olabilir.Aracınız ne kadar bakımlı olursa sorun yaşama olasılığınız o kadar düşük olur.
Motorun soğutma sistemi çok önemli. Sorun oluşmadan önce gerekli bakımının yapılması gereklidir.Radyatör suyunun kireçsiz su olması gerekir ve mutlaka yaz kış sürekli antifiriz kullanılması gereklidir.Radyatör su hortumlarının ve bağlantılarının kontrol edilmesi,araç lpg'liyse gaz beynine giden su hortumlarının kontrol edilmesi çok önemlidir.Su hortumlarında oluşacak su kaçağı çok kısa zamanda motorun içindeki soğutma suyunun boşalmasına ve motorun yanmasına ve kullanılmayacak duruma gelmesine sebep olabilir.
Termostadın arızalanması durumunda sürekli açık yada sürekli kapalı kalabilir.Sürekli açık kalırsa motor çok geç ısınır ve motorun soğuk çalışmasına neden olur.Termostadın sürekli kapalı kalması durumunda su devir daim yapamaz ve hararetin yükselmesine sebep olabilir.
Radyatör üzerinde bulunan fan'ın ve fan müşürü'nün çalışmaması yine hararetin yükselmesine ve motorun zarar görmesine neden olur.Fan müşürü'nün düzenli değişmesinde yarar var.
Triger ve Vantilatör kayışlarının önemi.Triger kayışının kopması yada sıyırması durumunda motorunuz hasar görür ve büyük masraflar açabilir.Triger kayışının ön görülen kilometre ve zaman diliminde mutlaka yenilenmesi gerekir.Triger kayışı koparsa motor içindeki parçalar birbirine çarparak ( özellikle pistonlar subaplara çarparak ) motorun hasar görmesine neden olur.
Vantilatör kayışı şarj dinamosunu ve su devir daim pompasını çalıştırır.Vantilatör kayışının kopması durumunda Su devir daim pompası ve şarj sistemi çalışmaz. Şarj sistemi çalışmayacağı için Akü boşalana kadar motor çalışmaya devam eder fakat su devir daim pompası çalışmayacağı için motorun harareti yükselerek motorun zarar görmesine hatta kullanılmaz hale gelmesine neden olabilir.
Araçla seyir halindeyken alışkanlık yapılıp ara ara göstergeden hararetin kontrolünün yapılması olası sorunun büyümeden önlenmesini sağlaya bilir.Vantilatör kayışı koparsa aracı uygun yere çekerek motoru stop edin.
Buji ve buji kablolarının önemi.Bujiler ne kadar temiz ve yeni olursa o kadar iyi şekilde yakıtın yanması sağlanır.Yakıt ne kadar iyi yanarsa o kadar az yakıt tüketilir ve motor çekişi üst seviyede olur.Buji kablolarının ön görülen kilometre değişmesi olası arızayı önlemiş ve bujiye üst seviyede ateşleme yaptırmış olur.
Ön takım parçaları ve aks'lar. Direksiyonu sağa yada sola çevirirken ses geliyorsa muhtemel sorun aks kafalarından yada rotillerden kaynaklı olabilir.Her iki durumda can ve mal güvenliğinizi tehlikeye sokabilir.Seyir halindeyken aks'ın yerinden çıkması yada rotilin kopması durumunda araca direksiyondan kumanda edilemeyecek ve arac kontrolden çıkarak sizi büyük tehlikeye sokabilir.Ön takım parçalarının ve aksların düzenli aralıklarla kontrollerinin yapılması gerekliyse yenilenmesi olası sorunun önlenmesi can ve mal güvenliği için büyük önem arz eder.
Elektriksel sorunlar.Araç üzerindeki elektriksel sorunların işinde uzman kişiler tarafından yapılması ve kişisel olarak mümkünse müdahale edilmemesi gerekir.Elektrik aksamında oluşacak bir sorun aracın saniyeler içinde yanmasına sebep olabilir.Yangın çıkması durumunda yapılacak en iyi şey, müdahale etmek için fırsat varsa akünün kutup başlarını sökerek yangının büyümesini önlemek.
Motor yağı ve önemi.Motor içindeki yağın eksilmesi yada yağın özelliğinin bozulması motorun ciddi zararlar görmesine sebep olabilir.Gösterge üzerindeki yağ lambasının kontak açılınca yanması motor çalıştırılınca sönmesi gerekir.Seyir halindeyken yağ lambası yanarsa muhtemel sorun yağın azalması yada yağ pompasının arızalanmasından kaynaklı olabilir.Seyir halindeyken yağ lambası yanarsa yapılacak ilk müdahale aracı uygun yere çekip motoru stop etmek olmalıdır.
Silindir kapak contası.Silindir kapak contası genellikle haretin yükselmesinden kaynaklı olarak zarar görür.Zarar gören silindir kapak contası motor yağının suya karışmasına yada motor suyunun yağa karışmasına neden olabilir.Her iki durumdada araç kullanılmaya devam edililirse motora zarar yerir.
Silindir kapak contasının zarar görmesiyle oluşacak diğer bir sorun, yanma odasına soğutma suyunun sızması durumudur.Böyle bir durumda egzos dumanı beyaz olarak çıkmaya başlar.Kışın bir miktar beyaz duman görülmesi normal olabilir.Soğutma suyunuzda kaçak olmamasına rağmen soğutma suyunda azalma görülüyorsa muhtemelen yanma odasına su kaçırıyor olabilir.Motor yağını kontrol ettiğinizde yağda yükselme yada beyazımsı balcık gibi bir durum varsa motor yağına su karışıyor olabilir.Radyatör kapağını açtığınızda beyazımsı bir köpürme durumu görüyorsanız motor yağı soğutma suyuna karışıyor olabilir.Bu tür durumların görülmesi halinde en kısa sürede contanın değiştirilmesi gerekir.
Fren ve balata tertibatı.Frene basınca ses geliyorsa muhtemelen fren balatanız bitmek üzere yada fren balatanız çok sert olabilir.Her iki durumdada frenler iyi tutmaz ve fren mesafesi uzar.
Fren disklerinde eğilme yada yamulma varsa özellikle 60-70 km ve üzeri hızla giderken frene basınca direksiyonda tireme görülür.
Fren hortumlarının belli ömürleri olduğu ve fren yağının sızması durumunda frenlerin hiç tutmaya bileceğini bilmekte yarar var.Gerekli kontrollerini yaptırarak olası soruna sebep vermeden önleminin alınması gerekir.
Motorun soğutma sistemi çok önemli. Sorun oluşmadan önce gerekli bakımının yapılması gereklidir.Radyatör suyunun kireçsiz su olması gerekir ve mutlaka yaz kış sürekli antifiriz kullanılması gereklidir.Radyatör su hortumlarının ve bağlantılarının kontrol edilmesi,araç lpg'liyse gaz beynine giden su hortumlarının kontrol edilmesi çok önemlidir.Su hortumlarında oluşacak su kaçağı çok kısa zamanda motorun içindeki soğutma suyunun boşalmasına ve motorun yanmasına ve kullanılmayacak duruma gelmesine sebep olabilir.
Termostadın arızalanması durumunda sürekli açık yada sürekli kapalı kalabilir.Sürekli açık kalırsa motor çok geç ısınır ve motorun soğuk çalışmasına neden olur.Termostadın sürekli kapalı kalması durumunda su devir daim yapamaz ve hararetin yükselmesine sebep olabilir.
Radyatör üzerinde bulunan fan'ın ve fan müşürü'nün çalışmaması yine hararetin yükselmesine ve motorun zarar görmesine neden olur.Fan müşürü'nün düzenli değişmesinde yarar var.
Triger ve Vantilatör kayışlarının önemi.Triger kayışının kopması yada sıyırması durumunda motorunuz hasar görür ve büyük masraflar açabilir.Triger kayışının ön görülen kilometre ve zaman diliminde mutlaka yenilenmesi gerekir.Triger kayışı koparsa motor içindeki parçalar birbirine çarparak ( özellikle pistonlar subaplara çarparak ) motorun hasar görmesine neden olur.
Vantilatör kayışı şarj dinamosunu ve su devir daim pompasını çalıştırır.Vantilatör kayışının kopması durumunda Su devir daim pompası ve şarj sistemi çalışmaz. Şarj sistemi çalışmayacağı için Akü boşalana kadar motor çalışmaya devam eder fakat su devir daim pompası çalışmayacağı için motorun harareti yükselerek motorun zarar görmesine hatta kullanılmaz hale gelmesine neden olabilir.
Araçla seyir halindeyken alışkanlık yapılıp ara ara göstergeden hararetin kontrolünün yapılması olası sorunun büyümeden önlenmesini sağlaya bilir.Vantilatör kayışı koparsa aracı uygun yere çekerek motoru stop edin.
Buji ve buji kablolarının önemi.Bujiler ne kadar temiz ve yeni olursa o kadar iyi şekilde yakıtın yanması sağlanır.Yakıt ne kadar iyi yanarsa o kadar az yakıt tüketilir ve motor çekişi üst seviyede olur.Buji kablolarının ön görülen kilometre değişmesi olası arızayı önlemiş ve bujiye üst seviyede ateşleme yaptırmış olur.
Ön takım parçaları ve aks'lar. Direksiyonu sağa yada sola çevirirken ses geliyorsa muhtemel sorun aks kafalarından yada rotillerden kaynaklı olabilir.Her iki durumda can ve mal güvenliğinizi tehlikeye sokabilir.Seyir halindeyken aks'ın yerinden çıkması yada rotilin kopması durumunda araca direksiyondan kumanda edilemeyecek ve arac kontrolden çıkarak sizi büyük tehlikeye sokabilir.Ön takım parçalarının ve aksların düzenli aralıklarla kontrollerinin yapılması gerekliyse yenilenmesi olası sorunun önlenmesi can ve mal güvenliği için büyük önem arz eder.
Elektriksel sorunlar.Araç üzerindeki elektriksel sorunların işinde uzman kişiler tarafından yapılması ve kişisel olarak mümkünse müdahale edilmemesi gerekir.Elektrik aksamında oluşacak bir sorun aracın saniyeler içinde yanmasına sebep olabilir.Yangın çıkması durumunda yapılacak en iyi şey, müdahale etmek için fırsat varsa akünün kutup başlarını sökerek yangının büyümesini önlemek.
Motor yağı ve önemi.Motor içindeki yağın eksilmesi yada yağın özelliğinin bozulması motorun ciddi zararlar görmesine sebep olabilir.Gösterge üzerindeki yağ lambasının kontak açılınca yanması motor çalıştırılınca sönmesi gerekir.Seyir halindeyken yağ lambası yanarsa muhtemel sorun yağın azalması yada yağ pompasının arızalanmasından kaynaklı olabilir.Seyir halindeyken yağ lambası yanarsa yapılacak ilk müdahale aracı uygun yere çekip motoru stop etmek olmalıdır.
Silindir kapak contası.Silindir kapak contası genellikle haretin yükselmesinden kaynaklı olarak zarar görür.Zarar gören silindir kapak contası motor yağının suya karışmasına yada motor suyunun yağa karışmasına neden olabilir.Her iki durumdada araç kullanılmaya devam edililirse motora zarar yerir.
Silindir kapak contasının zarar görmesiyle oluşacak diğer bir sorun, yanma odasına soğutma suyunun sızması durumudur.Böyle bir durumda egzos dumanı beyaz olarak çıkmaya başlar.Kışın bir miktar beyaz duman görülmesi normal olabilir.Soğutma suyunuzda kaçak olmamasına rağmen soğutma suyunda azalma görülüyorsa muhtemelen yanma odasına su kaçırıyor olabilir.Motor yağını kontrol ettiğinizde yağda yükselme yada beyazımsı balcık gibi bir durum varsa motor yağına su karışıyor olabilir.Radyatör kapağını açtığınızda beyazımsı bir köpürme durumu görüyorsanız motor yağı soğutma suyuna karışıyor olabilir.Bu tür durumların görülmesi halinde en kısa sürede contanın değiştirilmesi gerekir.
Fren ve balata tertibatı.Frene basınca ses geliyorsa muhtemelen fren balatanız bitmek üzere yada fren balatanız çok sert olabilir.Her iki durumdada frenler iyi tutmaz ve fren mesafesi uzar.
Fren disklerinde eğilme yada yamulma varsa özellikle 60-70 km ve üzeri hızla giderken frene basınca direksiyonda tireme görülür.
Fren hortumlarının belli ömürleri olduğu ve fren yağının sızması durumunda frenlerin hiç tutmaya bileceğini bilmekte yarar var.Gerekli kontrollerini yaptırarak olası soruna sebep vermeden önleminin alınması gerekir.
20 Şubat 2015 Cuma
Citroen C5 Viteslerde Gelen Ses Problemi (SORU - CEVAP)
SORU ;
Selamlar. Vatana millete faydalı işler yaptığınız için teşekkürlerimi sunarım.
Aracım Citröen 2011 Ehdi C5. Km 53000.
Sorunum;
2. vites den 3 e geçerken uğultu gelmesi. Gaza yüklendikçe ses inceliyor. 4. vitese atınca ses kesiliyor. Ses gelirken, boşa atınca ses kesiliyor. 1,2 vitesde birşey yok.
Benzer ses, 5. vites de 70-80 km hızda ve 6. vitesde 90 km hızlarda da mevcut. Bunda vitesi boşa aldığımda sesin kesilmediğini, ama bazende kesildiğini farkettim. Bu nokta da kafam karıştı.Bir çok ses birbirine malesef benzemekte.
Sehiriçindeki bahsettiğim ses, araç soğukken çok az yapmakta. Buda belki belirleyici etken olabilir. Servise gittiğimde, 3. vites dişli rulmanı dediler. Tam emin olamadım tabi. Fikirleriniz önemlidir. Şimdiden teşekkür ederim.
CEVAP ;
Merhabalar elimden geldiğince bişeyler yapmaya çalışıyorum eksik olmayın.
Asıl branşım olan Citroen in, şanzımanlarının arızaları aslında genel olarak hep aynı oluyor. Bunun içinde C5 şanzımanları da dahil. Bu şanzımanlar genelde grup dişlisinin bilyasını veya da prizdirek bilyasını bozduğu zaman bu tip sesler ortaya çıkarır.
Gaza basarsınız ses gelir, gazdan ayağınızı çekersiniz ses ya değişir ya da kesilir. Bu kaç tane bilyanın ne derece bozulduğuyla da alakalıdır tabi. Servisinizin size verdiği yanıtı yorumlamak istedim. 3. viteste rulman bulunmaz. Serviste bunu size söyleyen kimse bu yorumlarımı okutun isterseniz. 3. Vites dişlisi grup mili üzerinde döner, arasında bilya falan yoktur. Hatta yanlış hatırlamıyorsam burç bile yoktur. Yağ sayesinde aşınma olmaksızın mil üzerinde döner.
Bugüne kadar yaptığım bu şanzımanlarda kesinlikle 3. vites dişlisinden bu tip problem olduğunu görmedim. Bu olmayacak anlamına gelmez ancak bunun olması için ya şanzıman içerisinde yağ olmaması gerekir, ( yağ olmazsa zaten sadece 3. vites dişlisi değil tüm parçalarda sıkıntı çıkar ) ya da herhangi bir parçanın kopup bu dişliyi sıkıştırması gerekir.
Her neyse aracınıza dönecek olursak görmeden kesin bişey demem yanlış olur ancak tahminimce şanzıman içerisindeki prizdirek bilyası (rulmanı) veya da grup milinin uçlarındaki iki bilyaladan birisi veya ikisi bozulmuştur. Gelen sesin sebebi de bunlardır. Eğer sadece 3. viteste problem olmuş olsaydı, ya 3. vitese taktığınızda ses kesilirdi, ya da sadece 3. vitese taktığınızda ses gelirdi.
Diğer bir ihtimal de yine şanzıman içerisinde diferansiyelin yani ayna mahuriti denilen parçaların aks a bağlanan her iki ucunda bilya bulunur. O bilyalar bozuk olursa da böyle bir ses yapabilir. Zaten şanzıman inip dağıldığında içindeki bozuk bilyalar el ile tespit edilip gerekenler değişir ve sorun kalmaz. Size tavsiyem güvendiğiniz bir ustaya şanzımanı indirip dağıttırın, o zaten bozuk bilyaları ve şanzımanın içini kontrol edip toplar. Bu arada sesin şanzımanın içinden olduğunu da tahminimce kesin olarak görüyorum. Umarım yardımcı olabilmişimdir saygılar..
Gönderen: Ali CEYLAN
Selamlar. Vatana millete faydalı işler yaptığınız için teşekkürlerimi sunarım.
Aracım Citröen 2011 Ehdi C5. Km 53000.
Sorunum;
2. vites den 3 e geçerken uğultu gelmesi. Gaza yüklendikçe ses inceliyor. 4. vitese atınca ses kesiliyor. Ses gelirken, boşa atınca ses kesiliyor. 1,2 vitesde birşey yok.
Benzer ses, 5. vites de 70-80 km hızda ve 6. vitesde 90 km hızlarda da mevcut. Bunda vitesi boşa aldığımda sesin kesilmediğini, ama bazende kesildiğini farkettim. Bu nokta da kafam karıştı.Bir çok ses birbirine malesef benzemekte.
Sehiriçindeki bahsettiğim ses, araç soğukken çok az yapmakta. Buda belki belirleyici etken olabilir. Servise gittiğimde, 3. vites dişli rulmanı dediler. Tam emin olamadım tabi. Fikirleriniz önemlidir. Şimdiden teşekkür ederim.
Citroen C5 |
CEVAP ;
Merhabalar elimden geldiğince bişeyler yapmaya çalışıyorum eksik olmayın.
Asıl branşım olan Citroen in, şanzımanlarının arızaları aslında genel olarak hep aynı oluyor. Bunun içinde C5 şanzımanları da dahil. Bu şanzımanlar genelde grup dişlisinin bilyasını veya da prizdirek bilyasını bozduğu zaman bu tip sesler ortaya çıkarır.
Gaza basarsınız ses gelir, gazdan ayağınızı çekersiniz ses ya değişir ya da kesilir. Bu kaç tane bilyanın ne derece bozulduğuyla da alakalıdır tabi. Servisinizin size verdiği yanıtı yorumlamak istedim. 3. viteste rulman bulunmaz. Serviste bunu size söyleyen kimse bu yorumlarımı okutun isterseniz. 3. Vites dişlisi grup mili üzerinde döner, arasında bilya falan yoktur. Hatta yanlış hatırlamıyorsam burç bile yoktur. Yağ sayesinde aşınma olmaksızın mil üzerinde döner.
Bugüne kadar yaptığım bu şanzımanlarda kesinlikle 3. vites dişlisinden bu tip problem olduğunu görmedim. Bu olmayacak anlamına gelmez ancak bunun olması için ya şanzıman içerisinde yağ olmaması gerekir, ( yağ olmazsa zaten sadece 3. vites dişlisi değil tüm parçalarda sıkıntı çıkar ) ya da herhangi bir parçanın kopup bu dişliyi sıkıştırması gerekir.
Her neyse aracınıza dönecek olursak görmeden kesin bişey demem yanlış olur ancak tahminimce şanzıman içerisindeki prizdirek bilyası (rulmanı) veya da grup milinin uçlarındaki iki bilyaladan birisi veya ikisi bozulmuştur. Gelen sesin sebebi de bunlardır. Eğer sadece 3. viteste problem olmuş olsaydı, ya 3. vitese taktığınızda ses kesilirdi, ya da sadece 3. vitese taktığınızda ses gelirdi.
Diğer bir ihtimal de yine şanzıman içerisinde diferansiyelin yani ayna mahuriti denilen parçaların aks a bağlanan her iki ucunda bilya bulunur. O bilyalar bozuk olursa da böyle bir ses yapabilir. Zaten şanzıman inip dağıldığında içindeki bozuk bilyalar el ile tespit edilip gerekenler değişir ve sorun kalmaz. Size tavsiyem güvendiğiniz bir ustaya şanzımanı indirip dağıttırın, o zaten bozuk bilyaları ve şanzımanın içini kontrol edip toplar. Bu arada sesin şanzımanın içinden olduğunu da tahminimce kesin olarak görüyorum. Umarım yardımcı olabilmişimdir saygılar..
Gönderen: Ali CEYLAN
Opel Corsa Arızaları Nelerdir?
B sınıfındaki modellerin Türkiye’de çok fazla satılmasından dolayı artık otomobil firmaları bu segmente daha çok yönelmiş durumda. Hem kullanışlı hem de düşük yakıt tüketimine sahip olan bu modeller Türk otomobil pazarında oldukça fazla satılan otomobillerden diyebiliriz. Bu otomobillerin en sevilenlerinden birisi olan Opel Corsa’da Türk otomobil pazarında en çok satış rakamları elde eden modellerin başında geliyor. Her otomobilde olduğu gibi Opel Corsa’nın da kendine has bazı kronik sorunları olmaktadır. Bu sorunların başında Direksiyon kutusu arızası ve partikül filtreli olan modellerde partikül filtresi arızası olabilmektedir.
İlk olarak 1982 yılında üretilen Opel Corsa, küçük boyutlu ve ekonomik motorlara sahip olmasıyla dikkatleri çeken bir modeldi. Otomobili bu kadar tutulma sebeplerinden birisi de şık tasarımlı ve kullanışlı otomobiller olmasıdır.
Özellikle dizel versiyonu çok satılan yedek parçaları da uygun seviyelerdedir. Ayrıca Opel Corsa periyodik bakım fiyatları da çok yüksek seviyelerde değildir. Bu kadar artının yanında her otomobilde olabileceği gibi, Opel Corsa’nın da bazı kronikleşen problemleri bulunmaktadır. Bunların en bilinenleri ise direksiyon kutusu ve Partikül filtresi problemleridir.
Direksiyon kutusunun bozulması durumunda aracınızın direksiyonu ağırlaşır. Ayrıca dönüşlerde direksiyonun titremesine neden olur. Bunların dışında trafikte seyir halindeyken kontrol zorluğu çıkarabilir. Ayrıca direksiyon kutusunun arızalı olması zaman içerisinde rot kollarına da zarar vermektedir.
Opel Corsa marka arabaların yaşadığı sorunların başında genellikle direksiyon kutusu arızaları gelmektedir. Bu arıza hemen hemen birçok Corsa modelinde karşılaşılan bir sorundur. Direksiyon kutusu içerisindeki bazı plastik parçaların aşınması neticesinde meydana gelen bu arızanın tamiri olmasına rağmen yaptırılması son derece gereksizdir
19 Şubat 2015 Perşembe
Az yakıt yakmak için neler yapılmalıdır?
UZMANLAR, yakıt tasarrufu için taşıt sürücülerinin ne yapması gerektiğini sıralarken, ‘ Otomobilikullanma biçiminiz, yakıt tüketiminin artmasına veya azalmasına da neden olabiliyor.’ diye uyarıyor.
OTOMOBİL sürücüleri ‘ Az yakıtla neden çok alamıyorum’ diye sitem ederken, yaptıkları yanlışları göz ardı ediyor. Çok benzinle az kilometre yapan sürücülere sürüş tekniği uzmanları şu öneride bulunuyor:
- Taşıtları kullanma biçimimiz, aslında yakıt tüketiminde en önemli etkenlerden birisidir. Otomobili yanlış kullananların yakıt tüketimide fazla olur.
Yakıt tüketimini azaltmak sizin elinizde. Bunun nasıl olacağı konusunda şu önerilere uyun:
- Otomobili rölantide ısıtmayın. Motoru rolantide ısıtmak motora verdiği zarar yanında yakıt tüketimini de arttıran önemli noktalardan biri.
- Motoru çalıştırıp yala çıktığınızda yaptığınız birinci kilometre sonunda otomobilin yaktığı benzin üç dakika rölantide çalışmış kadardır. Yani otomobili üç dakika ısıtmak için harcanan benzinle 1 kilometre yol yapabilirsiniz. Bu nedenle uzun süreli durmada motoru da durdurun.
- Kısa mesafeler için otomobil kullanmak lükstür. Yapılan bir test sonucunda 0 derece hava sıcaklığında 1,6 litrelik orta sınıf bir otomobil motoru marşa basıldığı andan itibaren 100 km.de 40 litreye eş bir tüketim değeri veriyor. Ancak 4 kilometre katledildikten sonra otomobil normal ısısına kavuşuyor ve tüketim normalleşiyor. Bu nedenle kısa mesafeler için otomobil kullanmak yerine yürümek daha sağlıklı ve ucuz oluyor.
- Doğru zamanda vites değiştirin, ekonomik viteste sürün… Birinci vitesi sadece otomobili hareket ettirmek için kullanın ve hemen ikinci, üçüncü ve dördüncü viteslere geçin. Vitesler değiştirildiğinde motor devride değişir.
- Otomobili sakin, yol ve trafik koşullarına uygun kullanın. Ne kadar kararlı ve uyumlu otomobil kullanırsanız o denli az benzin tüketir ve o denli az sinirlenirsiniz. Otomobiliniz o denli az yıpranır. Akan trafiğin ritmine adapte olmak ve otomobilin hemen önüne değil daha ileriye bakarak gelişmeleri izlemek sakin ve trafiğe uygun sürüşün bir parçasıdır.
6-Tabii bu arada dikiz aynalarına bakmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Önünüzdeki araçla aranıza yeterli bir mesafe bırakın. Sık sık hız değiştirmekten kaçının. Yavaşlamak gerektiğinde ayağınızı gazdan zamanında çekin. Böylece hem balatalar hem de sinirleriniz daha az yıpranır. Önünüzde akan trafiği izlemek bu açıdan size yardımcı olacak ve panik fren yapmayacağı gibi yakıt tasarrufuda sağlayacaktır.
Motor
devri nedir?
devri nedir?
MOTOR devri, krank milinin bir dakikada yaptığı devir sayısıdır. 6000 d/d’lik maksimum krank milinin saniyede 100 devir yaptığı anlamına gelir. Her motorun maksimum devir sayısı olduğu gibi en verimli çalıştığı bir devir de vardır. Bu devir otomobilden otomobile değiştiği için teknik verilere bakıp ya da servislere danışılarak öğrenilebilir. Teknik verilerde Maksimum tork adı altında görülen değer genellikle motorun en verimli çalıştığı ve az tükettiği devirdir.Bu devirde kalacak biçimde vitesler değiştirildiğinde gereksiz benzin savurganlığı önemli ölçüde azalır. Örnek vermek gerekirse: Test edilen otomobilin birinde 100 km. uzunluğundaki düz bir yolda 4’üncü vitesle 60 km/s sabit hızla gidildiğinde 5.8 litre/100 km. tüketilmiş. Aynı koşullarda 3’üncü viteste 9 litre/100 km. tüketim saptanmış. Görüldüğü gibi aynı uzunluktaki mesafeyi bir vites küçülterek katletmek 3.2 litre, yani yüzde 55 daha fazla tüketime yol açabiliyor. Hangi hızda hangi viteste gidilmesi gerektiğini bilmek iyi gerekiyor.
18 Şubat 2015 Çarşamba
Fiat Punto Kalorifer Problemi (SORU - CEVAP)
SORU ;
Hocam merhaba. Punto aracım var. Kalorifer hararet 90 derece olduğunda tam olarak ısıtmıyor ancak yola devam ettikçe (20 dk sonra) gayet isitiyordu. Ben gittim peteği temizlettim sonraa hararet 90 oldugumda sıcacık oluyordu içersi. Aradan 1 ay geçti ankaradan bursaya gittim ısıtıyordu gayet. Sonra geri donmek için yola koyuldum. Ne yaptıysam bursadan ankaraya ısınmadı. Buz gibiydi hiç ısınmadı. Peteğe giriş çıkış borusuna 300 kmye yakın yol aldıktan sonra benzinlikte baktım nerdeyse aynı sıcaklıktaydı. Kalorifer musluğu arızalı zannettim. Bugun bir yere goturdum adam petek tikali dedi. 10 km yol gettim petek giriş çıkış boruları yine yakın oranda sıcaktı. Kademe değisikliği yapmama rağmen ısı hiç değismiyor ve hararet gostergem gayet normal Sizce benim sorun nerde? Yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkürler
CEVAP ;
Merhaba Orhan Bey.
Kalorifer peteğinin tıkalı olması durumunda temizlenmesi tabi ki yapılacak tek şey sayılır. Siz de temizletmekle en doğru işi yapmışsınız. Ancak petek içerisine tıkanan kurum motor soğutma sistemi içerisinde sürekli bulunabildiği için, siz peteği temizletince kısa süre sonra tekrar petek tıkanabilir.
Bunu sebebi de, daha önceden sürekli sırf su kullanılması halinde motor içerisi paslanır. Bu paslar kış gelip de antifriz koyulduğunda parçalar halinde motor soğutma suyunun geçtiği her yerde dolaşır. dolayısıyla da buldukları en küçük gözeneklere doluşurlar. Yani petek tıkanır. Siz peteği temizletseniz de motor içerisinde kalan kurum parçaları kısa süre sonra tekrardan peteği tıkayabilir.
Giriş ve çıkış hortumlarının eşit derecede olması peteğin tıkalı olmadığı anlamına gelmez. Petekten su geçiyodur ama her yerinden değil, yani sadece bir kaç gözeneğinden geçip hortumların derecesi aynı kalıyor olabilir.
Bu durumda size öncelikli tavsiyem peteğin giriş ve çıkış hortumlarını söktürüp içerisine hava veya su gibi şeyler tutup peteğin tıkalı mı açık mı olduğunu öğrenin. Eğer ki yine tıkanmışsa bir önceki yaptığınız işlemleri yaptırın.
Eğer ki peteğin tıkalı olmadığından emin olursanız, bu durumda devirdaimi (su pompasını) kontrol ettirmenizi öneririm. Devirdaimin paletleri ortadaki milinden bırakmışsa turu eksik dönüyor olabilir. Bu da peteğe az su gitmesi anlamına gelir.
Saygılar..
Gönderen : Orhan AYDOĞDU
Hocam merhaba. Punto aracım var. Kalorifer hararet 90 derece olduğunda tam olarak ısıtmıyor ancak yola devam ettikçe (20 dk sonra) gayet isitiyordu. Ben gittim peteği temizlettim sonraa hararet 90 oldugumda sıcacık oluyordu içersi. Aradan 1 ay geçti ankaradan bursaya gittim ısıtıyordu gayet. Sonra geri donmek için yola koyuldum. Ne yaptıysam bursadan ankaraya ısınmadı. Buz gibiydi hiç ısınmadı. Peteğe giriş çıkış borusuna 300 kmye yakın yol aldıktan sonra benzinlikte baktım nerdeyse aynı sıcaklıktaydı. Kalorifer musluğu arızalı zannettim. Bugun bir yere goturdum adam petek tikali dedi. 10 km yol gettim petek giriş çıkış boruları yine yakın oranda sıcaktı. Kademe değisikliği yapmama rağmen ısı hiç değismiyor ve hararet gostergem gayet normal Sizce benim sorun nerde? Yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkürler
Fiat Puto Kalorifer Sorunu |
CEVAP ;
Merhaba Orhan Bey.
Kalorifer peteğinin tıkalı olması durumunda temizlenmesi tabi ki yapılacak tek şey sayılır. Siz de temizletmekle en doğru işi yapmışsınız. Ancak petek içerisine tıkanan kurum motor soğutma sistemi içerisinde sürekli bulunabildiği için, siz peteği temizletince kısa süre sonra tekrar petek tıkanabilir.
Bunu sebebi de, daha önceden sürekli sırf su kullanılması halinde motor içerisi paslanır. Bu paslar kış gelip de antifriz koyulduğunda parçalar halinde motor soğutma suyunun geçtiği her yerde dolaşır. dolayısıyla da buldukları en küçük gözeneklere doluşurlar. Yani petek tıkanır. Siz peteği temizletseniz de motor içerisinde kalan kurum parçaları kısa süre sonra tekrardan peteği tıkayabilir.
Giriş ve çıkış hortumlarının eşit derecede olması peteğin tıkalı olmadığı anlamına gelmez. Petekten su geçiyodur ama her yerinden değil, yani sadece bir kaç gözeneğinden geçip hortumların derecesi aynı kalıyor olabilir.
Bu durumda size öncelikli tavsiyem peteğin giriş ve çıkış hortumlarını söktürüp içerisine hava veya su gibi şeyler tutup peteğin tıkalı mı açık mı olduğunu öğrenin. Eğer ki yine tıkanmışsa bir önceki yaptığınız işlemleri yaptırın.
Eğer ki peteğin tıkalı olmadığından emin olursanız, bu durumda devirdaimi (su pompasını) kontrol ettirmenizi öneririm. Devirdaimin paletleri ortadaki milinden bırakmışsa turu eksik dönüyor olabilir. Bu da peteğe az su gitmesi anlamına gelir.
Saygılar..
Gönderen : Orhan AYDOĞDU
15 Şubat 2015 Pazar
Araç alırken Dizel mi benzinli mi olmalı
2014 Ekim ayı sonu baz alındığında 9 milyon 754 bin 588 adet otomobilin yüzde 41,4’ü LPG’li, yüzde 29,3’ü benzinli, yüzde 28,9’u dizel yakıtlıdır
Buna göre Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı açıklamaya göre, trafiğe kayıtlı araç sayısı eylül ayı sonu itibarıyla 18 milyon 616 bin 82 oldu. Bu araçların yüzde 52,1’ine denk gelen 9 milyon 704 bin 722’sini ise otomobil oluşturdu.
Trafiğe kayıtlı otomobillerin yakıtlarında sürücülerin benzin tercihi son 10 yılda önemli değişiklik göstererek sürekli düştü. 2005 yılında 5 milyon 772 bin 745 otomobilin yüzde 67,3’üne denk gelen 3 milyon 883 bin 101’i benzinli iken bu rakam 2014 yılının 9 aylık kısmında yüzde 29,4’lük seviyeye gerileyerek 2 milyon 855 bin 710 oldu.
HER 10 OTOMOBİLDEN 7’Sİ DİZEL VE LPG’Lİ
Benzine nispeten daha ucuz olan dizel ve LPG’li otomobillere olan ilgi ise her geçen yıl arttı. 2005 yılında 394 bin 617 olan dizel yakıtlı otomobil sayısı Eylül 2014 itibariyle 7 kattan fazla artarak 2 milyon 783 bin 610’a yükseldi. LPG’li otomobil sayısı ise aynı dönemde 1 milyon 259 bin 327’den 4 milyon 21 bin 41’e çıktı.Dizel otomobil sayısı 10 yılda yaklaşık 2,5 milyon, LPG’li otomobil sayısı 2,8 milyon arttı, benzinli otomobil sayısı ise 1 milyon azaldı. Eylül ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı 9 milyon 704 bin 722 otomobilin yüzde 41,4’ü LPG’li, yüzde 29,4’ü benzinli, yüzde 28,7’si dizel yakıtlı oldu.
Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Verilere göre, trafikteki her 10 otomobilden 4’ü LPG, 3’ü benzin, 3’ü ise dizel yakıtlı otomobillerden oluştu.
PEKİ DİZELMİ BENZİNLİ DAHA AVANTAJLI
Yüzde 25’e kadar az yakıt tüketen dizel araçlara karşı, fiyatı ve masrafları daha az olan benzinli araçlar sürücülerin aklını karıştırıyor. Ancak yılda 15 bin kilometrenin üzerinde yol yapan sürücülerin dizeli tercih etmesi tavsiye ediliyor.
Dizelin aracını yoğun şekilde kullananlar için faydalı olduğu, diğerlerinin ise benzinli bir otomobil seçmesi gerektiği kabul edilir. Sonuçta, dizelle çalışan bir otomobil, yüzde 25’e kadar daha az yakıt tüketirken benzinli otomobiller ise genellikle fiyat, sigorta ve işletme masrafları açısından sıklıkla daha ucuz.
Almanya’da, modele bağlı olarak, dizelle çalışan bir otomobil yılda 15 bin kilometrenin üzerinde yol kat edildiği takdirde yapılan fazladan yatırımın karşılığını veriyor. Karşılaştırılabilir modellerde benzinli ve dizel araçlarda göze çarpan en önemli fark, dizel aracı alırken benzinli araç ile arasında olan fiyat farkı. Araç ne kadar fazla yol kat ederse, dizel teknolojisinin sayesinde yapılan yakıt tasarrufu ile ilk yatırımınızı geri kazanma süreniz o kadar daha kısalıyor.
Her iki motor tipinin de güçlü olduğu noktalar var
Sürücüler hangi motor tipini seçeceklerine karar verirken salt yılda kaç kilometre yol kat edeceklerinden daha fazlasını dikkate almalı. Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young konuyla ilgili “Her iki güç aktarma organının da farklı araç sınıflarında kendilerine has güçlü yönleri var. Modern bir benzinli güç aktarım organı kompakt otomobilleri dahi verimli hale getirirken gelişmiş bir dizel güç aktarım organı ise büyük bir steyşın vagonda tüketimi düşürüp, sürüş keyfini yükseltebilir” diyor.
Diğer segmentlerde de benzer avantajlar bulunuyor. Her ne kadar modern benzinli güç aktarım organlarının cevap verme yeteneği bunların gösterişli spor arabalarda öne çıkmasına yardımcı oluyorsa da, dizel güç aktarım organlarının güçlü torku da bunları büyük SUV’ler için en iyisi yapıyor.
Buna göre Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı açıklamaya göre, trafiğe kayıtlı araç sayısı eylül ayı sonu itibarıyla 18 milyon 616 bin 82 oldu. Bu araçların yüzde 52,1’ine denk gelen 9 milyon 704 bin 722’sini ise otomobil oluşturdu.
Trafiğe kayıtlı otomobillerin yakıtlarında sürücülerin benzin tercihi son 10 yılda önemli değişiklik göstererek sürekli düştü. 2005 yılında 5 milyon 772 bin 745 otomobilin yüzde 67,3’üne denk gelen 3 milyon 883 bin 101’i benzinli iken bu rakam 2014 yılının 9 aylık kısmında yüzde 29,4’lük seviyeye gerileyerek 2 milyon 855 bin 710 oldu.
HER 10 OTOMOBİLDEN 7’Sİ DİZEL VE LPG’Lİ
Benzine nispeten daha ucuz olan dizel ve LPG’li otomobillere olan ilgi ise her geçen yıl arttı. 2005 yılında 394 bin 617 olan dizel yakıtlı otomobil sayısı Eylül 2014 itibariyle 7 kattan fazla artarak 2 milyon 783 bin 610’a yükseldi. LPG’li otomobil sayısı ise aynı dönemde 1 milyon 259 bin 327’den 4 milyon 21 bin 41’e çıktı.Dizel otomobil sayısı 10 yılda yaklaşık 2,5 milyon, LPG’li otomobil sayısı 2,8 milyon arttı, benzinli otomobil sayısı ise 1 milyon azaldı. Eylül ayı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı 9 milyon 704 bin 722 otomobilin yüzde 41,4’ü LPG’li, yüzde 29,4’ü benzinli, yüzde 28,7’si dizel yakıtlı oldu.
Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Verilere göre, trafikteki her 10 otomobilden 4’ü LPG, 3’ü benzin, 3’ü ise dizel yakıtlı otomobillerden oluştu.
PEKİ DİZELMİ BENZİNLİ DAHA AVANTAJLI
Yüzde 25’e kadar az yakıt tüketen dizel araçlara karşı, fiyatı ve masrafları daha az olan benzinli araçlar sürücülerin aklını karıştırıyor. Ancak yılda 15 bin kilometrenin üzerinde yol yapan sürücülerin dizeli tercih etmesi tavsiye ediliyor.
Dizelin aracını yoğun şekilde kullananlar için faydalı olduğu, diğerlerinin ise benzinli bir otomobil seçmesi gerektiği kabul edilir. Sonuçta, dizelle çalışan bir otomobil, yüzde 25’e kadar daha az yakıt tüketirken benzinli otomobiller ise genellikle fiyat, sigorta ve işletme masrafları açısından sıklıkla daha ucuz.
Almanya’da, modele bağlı olarak, dizelle çalışan bir otomobil yılda 15 bin kilometrenin üzerinde yol kat edildiği takdirde yapılan fazladan yatırımın karşılığını veriyor. Karşılaştırılabilir modellerde benzinli ve dizel araçlarda göze çarpan en önemli fark, dizel aracı alırken benzinli araç ile arasında olan fiyat farkı. Araç ne kadar fazla yol kat ederse, dizel teknolojisinin sayesinde yapılan yakıt tasarrufu ile ilk yatırımınızı geri kazanma süreniz o kadar daha kısalıyor.
Her iki motor tipinin de güçlü olduğu noktalar var
Sürücüler hangi motor tipini seçeceklerine karar verirken salt yılda kaç kilometre yol kat edeceklerinden daha fazlasını dikkate almalı. Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young konuyla ilgili “Her iki güç aktarma organının da farklı araç sınıflarında kendilerine has güçlü yönleri var. Modern bir benzinli güç aktarım organı kompakt otomobilleri dahi verimli hale getirirken gelişmiş bir dizel güç aktarım organı ise büyük bir steyşın vagonda tüketimi düşürüp, sürüş keyfini yükseltebilir” diyor.
Diğer segmentlerde de benzer avantajlar bulunuyor. Her ne kadar modern benzinli güç aktarım organlarının cevap verme yeteneği bunların gösterişli spor arabalarda öne çıkmasına yardımcı oluyorsa da, dizel güç aktarım organlarının güçlü torku da bunları büyük SUV’ler için en iyisi yapıyor.
Benzinli Otomobil Ne Zaman Daha Avantajlı?
Yeni otomobil alırken vermeniz gereken en büyük kararlardan biri, “dizel mi yoksa benzinli mi?” sorusunun yanıtı olacaktır. Kolay anlaşılır bu listeye mutlaka göz atın.
Yüksek yakıt fiyatları ve uygulanan vergiler, yeni otomobil sahibi olmayı düşünen potansiyel alıcıların elini zora sokuyor. Peki, hangi durumlarda dizel, hangi durumlarda benzinli araç tercih etmek gerekiyor? Benzinli otomobiller yüksek yakıt tüketimi ve benzin fiyatlarının yüksekliği nedeniyle ikinci plana atılırken, dizel araçların da vergi ve bakım maliyetleri kafaları karıştırıyor.
Hangi otomobilin sizin için daha uygun olacağını belirlemenin matematiksel hesaplamalarını yapmak mümkün, ancak bu oldukça yorucu bir işlem. O araçla her yıl arşınlayacağınız ortalama yol mesafesini, nasıl bir araç tipi tercih edeceğinizi ve şehir içi ya da şehir dışı kullanım seçeneklerini göz önünde bulundurmak, bunlara motorlu taşıt vergilerini ve bakım masraflarını eklemek gerekiyor.
Neyse ki tüm bu işlemler, basit bir tablo halinde elimizde mevcut. Hem de bu veriler Bosch tarafından hesaplanmış ve genel geçer bir kurallar dizisi halinde sunuluyor. Buna göre Türkiye’de trafik kaydı yeni yaptırılan her yüz araçtan 58,8’i dizel olarak belirlenirken, yüzde 41,2’si de benzinli araç kategorisine giriyor. Emisyon değeri düşük olan dizel araçlar aynı zamanda yakıt tasarrufu da sağlıyor. Benzinli araçlar ise ilk alım maliyeti, sigorta ve bakım masraflarında avantaj sunuyor.
12 Şubat 2015 Perşembe
CardFinans Bu Sevgililer Günü’nde Yalnızların Yanında!
Sevgililik dediğin zor zanaat... Kadın-erkek ilişkilerini yürütmek başlı başına bir meziyetken, bunun üzerine bir de özel günlerde hediyesi, yaz yaklaşınca seyahati gelir. Sonra bir de bakmışsın evlilik ve çocuk derken çoğu zaman kocaman bir OFFF çektirir. Yani sevgililik dediğin, aslında hem maddi hem manevi açıdan hayatta vereceğin en büyük sınavındır. :)
Bununla da kalmaz, bu sınavda tartışmadan haklı çıkma mücadelesini vermek zorunda kalırsın. Tartışmadan haklı çıkmaksa zordur, erkekler içinse çooook daha zor. Hele bir de evliysen... Hiç evli erkek haklı çıkar mı?
Finansbank da öyle düşünmüş olacak ki; sevgililik müessesesine analitik bakmış, formülleri deşifre etmiş ve dikkat edilmesi gereken parametrenin “haklı çıkma değişkeni” olduğunu bulmuş!
Kabul edelim, haklı olmak ve haklı çıkmak aynı şeyler değildir!
Haklı çıkamayacağını kabul ettiysen, ilişkiye yapılan en temel yatırım olan “hediye” aşamasına geçebillirsin.
Kendini affetirmek için hediye alınır.
Yıl dönümü geldiyse hediye alınır.
Doğum gününde hediye alınır.
Sevgililer Günü’nde hediye alınır.
Ve bu liste uzar gider...
Birliktelik süresi uzadıkça da, ilişkiye gösterilen özen ile yapılan harcama tutarı arasında her zaman ters orantı olacaktır.
Sevgililiğin matematiğini çözen Finansbank da, “#SevgililikZor, yalnızlığın tadını CardFinans’ın hediyeleriyle çıkar” demiş. Bunun için de Sevgililer Günü’nde sevgilisi olmayanlara artan fırsatlar sunan bir kampanya yapmış .
14 Şubat’a kadar Finansbank bireysel kredi ve banka kartları ile giyim, kozmetik, ve kuyum sektörlerinde tek seferde yapılacak her 100 TL’lik alışverişiniz size birbirinden güzel hediyeler için bir adet çekiliş hakkı kazandırıyor.
Siz de 5 MacBook Pro, 5 iPad Air ve 5 iPhone 6’dan birine sahip olmak isterseniz, kampanya detaylarına bir göz atın derim;
http://www.cardfinans.com.tr/cardfinans-kullanin/kampanyalar/kamp6384/sevgililer-gunu-kampanyasi.aspx?ref=WEB_ASBO
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Bununla da kalmaz, bu sınavda tartışmadan haklı çıkma mücadelesini vermek zorunda kalırsın. Tartışmadan haklı çıkmaksa zordur, erkekler içinse çooook daha zor. Hele bir de evliysen... Hiç evli erkek haklı çıkar mı?
Finansbank da öyle düşünmüş olacak ki; sevgililik müessesesine analitik bakmış, formülleri deşifre etmiş ve dikkat edilmesi gereken parametrenin “haklı çıkma değişkeni” olduğunu bulmuş!
Kabul edelim, haklı olmak ve haklı çıkmak aynı şeyler değildir!
Haklı çıkamayacağını kabul ettiysen, ilişkiye yapılan en temel yatırım olan “hediye” aşamasına geçebillirsin.
Kendini affetirmek için hediye alınır.
Yıl dönümü geldiyse hediye alınır.
Doğum gününde hediye alınır.
Sevgililer Günü’nde hediye alınır.
Ve bu liste uzar gider...
Birliktelik süresi uzadıkça da, ilişkiye gösterilen özen ile yapılan harcama tutarı arasında her zaman ters orantı olacaktır.
Sevgililiğin matematiğini çözen Finansbank da, “#SevgililikZor, yalnızlığın tadını CardFinans’ın hediyeleriyle çıkar” demiş. Bunun için de Sevgililer Günü’nde sevgilisi olmayanlara artan fırsatlar sunan bir kampanya yapmış .
14 Şubat’a kadar Finansbank bireysel kredi ve banka kartları ile giyim, kozmetik, ve kuyum sektörlerinde tek seferde yapılacak her 100 TL’lik alışverişiniz size birbirinden güzel hediyeler için bir adet çekiliş hakkı kazandırıyor.
Siz de 5 MacBook Pro, 5 iPad Air ve 5 iPhone 6’dan birine sahip olmak isterseniz, kampanya detaylarına bir göz atın derim;
http://www.cardfinans.com.tr/cardfinans-kullanin/kampanyalar/kamp6384/sevgililer-gunu-kampanyasi.aspx?ref=WEB_ASBO
Bir boomads advertorial içeriğidir.
8 Şubat 2015 Pazar
PEUGEOT 307,407..., CİTROEN C4, C5..., 1.6 HDİ ( DV6 ) 16 V MOTORLARININ SERT VE SESLİ ÇALIŞMA SEBEPLERİ
1.6 HDİ ( dv6 ) Motorun Sesli Çalışması
Fransız PSA'nın üretmiş olduğu, DV6 olarak adlandırılan 1.6 HDİ 16v dizel motorun başarısı tüm otomobil dünyasını etkilemiş ve birçok markanın modellerinde kullanılmıştır. Hatta hala da kullanılmaktadır. Bu motoru kullanan markalar;- Citroen
- Peugeot
- Ford
- Volvo
- Mazda
Başka kullanan marka var ise siz de yorum kısmından belirtiniz.
1.6 HDİ ( DV6 ) MOTOR |
Her neyse biz konumuza dönelim
Neden sesli çalışır?
Bu motorların en hassas olduğu yönlerinden birisi de içerisindeki yağdır. Motor yağında veya yağlamada herhangi bir sorun oluşması durumunda eksatrik zincir gergisi ses yapar.Çift eksatrik miline sahip bu motorun, eksantrikleri birbirine bağlayan zincirinin, yağın basıncıyla çalışan gergisi bulunmakta. Bu gergi motor çalışmasından itibaren yağın basıncıyla zinciri gererek herhangi bir diş atlamasını önler.
Bu gergiye her hangi bir şekilde yağ ulaşmazsa veya az ulaşırsa motorunuz sesli ve sert çalışır. Burada dikkat edilmesi gereken tek nokta motor yağıdır. Yağın normalden kalın olması, eksik olması gerginin ses yapmasına sebep olur.
Size şöyle bişey anlatayım. Bu 1.6 Hdi motorlar yeni çıktığında citroen, yetkili servislerine '10/40 yağ kullanacaksınız' diye bir yazı gönderilmiş. Ancak araçlar kısa sürede turbo arızası nedeniyle servise gelince citroen tarafından yetkili servislerine tekrar bir yazı gönderildi, '5/40 kullanın' diye. 10/40 numara motor yağı kullanılan araçların neredeyse bir çoğu turboyu bozarak henüz garantiliyken servisin kapılarına dolmuştu. Citroen turbosu bozulan tüm araçların masraflarını garantiden karşılamıştı. 10/40 ın turboyu yağlayamadığını Türkiye'deki Citroen ana distribütörü bilmiyordu demek ki.
Yani anlatmak istediğim bu motora sahip aracınız varsa kesinlikle 5/40 dan daha kalın (10/40, 15/40 gibi) yağlar kullanmayın. Hatta 5/30 numara motor yağları bu motorun şartlarını en iyi karşılayan yağdır.
Kalın yağ kullanmanın bir de şöyle bir sıkıntısı var.
Kalın yağ kullanımında ise bu gergiye yağ gerektiğinden çok daha geç ulaşır veya da tam ulaşamaz. Bu durumda motor çok sert ve sesli çalışır.
Motor yağ seviyesi normalden düşük ise yine sert ve sesli çalışır.
Bu sert ve sesli çalışma dediğimi size anlatmaya çalışıyım,
Sabah aracı ilk çalıştırdığınızda farketmişsinizdir, bir kaç saniye takırtılı çalışır sonra ses kesilir normale döner. Bahsetmiş olduğum bu yağdan kaynaklanan ses de budur. Yani yağda bir problem olursa ses sabahki sesin sürekli devam etme halidir. Aracınızda başka türlü ses var ise servisinize başvurunuz.
Ne Yapmak Gerek ?
Eğer aracınızda anlattığım gibi sesli çalışma var ise öncelikle ;
- Motor yağının 5/30 sentetik olduğuna dikkat edin. Değilse yağını değiştirin.
- Motor yağ seviyesini kontrol edin, eksikse yağ çubuğundaki üst seviyeye kadar yağını tamamlayın
- Motorun alt karterini kontrol ettirin. Eğer ezikli veya içe doğru yamukluk varsa karteri söktürüp düzelttirin. Karterdeki eziklik yağ pompasının süzgecinin önünü kapatarak yağı zor çekmesine sebep olacağı için yine gergiye yağ az ulaşacaktır ve motor sesli çalışacaktır.
- Saydığım sebeblerde siz bir sorun göremediyseniz motorda başka sorunlar olabilir, o yüzden derhal servise gitmeniz gerekir.
Etiketler:
1.6 hdi,
1.6 hdi sesli çalışma,
307,
c4,
citroen sesli çalışma,
çalışma,
dv6 sesli çalışma,
ilk çalıştırmada ses,
neden,
peugeot sesli çalışma,
sabah çalışma ses,
sebep,
şakırtılı,
yağ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)