30 Mart 2010 Salı

...Vee Perde...!!!

Ford Focus Rs500 nihayet perdelerini açtı..
Hepi topu 500.-adet üretilecek olan Rs500 , Avrupa ' da 20 ülkeye gönderilecek. Üstelik , her ülkenin kotası da şimdiden belli...

Hiç boşuna heveslenmeyin , Rs500 biz Türkler için maalesef sadece bilgisayarlarımızın masaüstlerini süsleyen bir jpeg dosyasından fazlası olamayacak. İsteyen cep telefonlarına da yükleyebilir , bu konuda herhangi bir kısıt yok...
Gelelim yeni Rs500 ' ün rakamsal tanımlamalarına ;
Volvo ile birlikte ortak geliştirilen 5 silindirli ve 2.500.-cc hacmindeki turbo beslemeli kalbi 350.-hp güç ve mütevazi şekilde 460.-nm tork üretiyor. Bütün bu güç ve torku 6 ileri manuel şanzıman ve Quaife marka kilitli diferansiyelle ön akslara gönderiyor. Evet Rs500 bu kadar yüksek kapasiteye rağmen sadece önden çekişli...

Motorun ürettiği bu güç , nihayet mütevazi gezegenimizin yerkabuğuna , RevoKnuckle ön süspansiyon ve 19" jantların üzerine giydirilmiş 235/35/19 ölçülerindeki Continental marka lastiklerle ulaşıyor...

0-100.-km/h hızlanmasını 6.-saniyenin altında tamamlayan Rs500 , önden çekişli olmasına rağmen Focus genlerinden gelen kabiliyetlerle muhteşem bir yol tutuş ustası... Bundan kimsenin hiçbir şüphesi olmasın...
Bu kadar verinin sonrasında ne mi oluyor? Hemencecik anlatıvereyim...
Bütün hadise sağ ayağınız altındaki pedalı taban döşemesine doğru ittirdiğinizde başlar...
Orta konsolun üzerinde konumlanmış 3 ' lü gösterge grubundaki turbo basınç göstergesinin haylaz çubuğu yukarı doğru hareket etmeye başlar , ve siz de 5 silindirinize birden turbo tarafından doldurulan yüksek basınçlı havanın akış sesi eşliğinde sanki kucağınıza görünmeyen bir fil oturmuş da geriye-size doğru yaslanıyor gibi hissedersiniz...

Hemen her otomobil yazarı bu durum için "sanki görünmeyen bir el (veya güç) tarafından koltuğunuza bastırılıyorsunuz" şeklinde klişe bir ifade kullanır... Belki basmakalıp bir cümle ama gerçekten de durum budur. Turbo bir araçta tam kapasite hızlanmaya başladığınızda örneğin varsa gözünüzdeki gözlük size ağır gelmeye başlar , kollarınızla direksiyona sıkı sıkıya asılıp ondan kopmamaya çalışırsınız , bunu yaparken sanki kollarınızın orangutanların kolları gibi bir miktar uzadığını zannedersiniz , nefes alışınız güçleşir , konsantrasyonunuz zirve yapar , damarlarınızdaki adrenalin miktarı inanılmaz seviyelere ulaşır... Ayağınızı gazdan çektiğinizde de yüzünüzde manasız bir tebessüm belirir...
Konuyu fazla dallandırıp budaklandırmadan tadında bitirelim...
Bu arada , taze taze duvar kağıtlarımızdan buyurmaz mısınız?...

28 Mart 2010 Pazar

Tasarım Benzerlikleri...

Bu konu altında çok daha derin araştırmalar yapılır ve eminim ki daha pek çok örnek bulunur...
Örneğin muhteşem Lamborghini Diablo ;

Diablo , Nissan 300zx ' in farlarını almış , içini karartıp aynen kendine aktarmış.
Bakınız ahanda Nissan 300zx ;

Şimdiki konuğumuz İngiliz asilzadesi Lotus Esprit ;

Bu asil İngiliz beyefendisi , drift kralı efsane samuray Toyota Ae86 Levin ' in stop lambalarını birebir kullanmış. İnanmayanlar için işte örneği ;

Sırada Amerika ' nın gururu Saleen S7 var ;

Saleen ' de kullanılan stoplar , İtalyan aygırı Pagani Zonda ' nın stop lambalarının dikey değil de yanyana monte edilmiş hali değildir de nedir?
İşte buyurun size Zonda ;

Herşey bir yana , insanlar tasarım yapıyorlar ve otomobil üretiyorlar... Bizim halen bir markamız yok , keşke olsaydı da biz de böyle çaktırmadan birşeylerden ödünç alsaydık , birileri de bu benzerlikleri keşfedip insanlarla paylaşabilseydi...
Nereden başladım nereye geldim... :)
Sanırım geçen gün izlediğim Devrim Arabaları filmi beni çok derinden etkiledi...
İzlemeyen varsa bir an önce izlesin , bence bu bir vatandaşlık görevidir...
Hatta daha önce yazdığım şu yazıyı da okumanızı tavsiye ederim...
:)

Lexus Lf-a... Detaylar...

Kendisinden çok ama çok şeyler beklediğim muhteşem spor otomobil Lexus Lf-a ' dan detaylar...
Önden motorlu ve arkadan itişli gerçek birer spor otomobil yapma fikri ile ortaklaşa yola çıkan Lexus , Toyota ve Subaru arasında sanırım Lexus çok daha farklı bir yere sahip olacak...

Kirlenmek Güzeldir...

Bu başlığı çok farklı yerlerde çok farklı kullanımlarla gördük , ama bağışlayın , ben de ralli sporu için kullanmadan edemedim...
Güzel de oldu , çok yakıştı , elime sağlık... :)

Bence... Dünyanın En Başarılı Spor Otomobili...

Spor otomobiller yapım hedefleri doğrultusunda ayarlara sahip olan , amaçları dışındaki kullanımlarda ise sahibine eziyetten başka birşey vermeyen makinelerdir... Hatta görünümleri bile sadece yarışmak için tasarlandığı izlenimini verir , çoğu kimse tarafından da hiç çekici bulunmaz...
Ama bazı istisna spor otomobiller vardır ki , yolda giderken herkesin dikkatini ve beğenisini mutlaka çeker , yarış pistine çıktığında harikalar yaratır , pistten eve dönerken konforu ile insanın yüzünü güldürür , pahalı mekanların kapısına yanaştığınızda statünüzü sembolize eder , şehir trafiğinde kullanımı gayet uysal ve kolaydır , hatta hatta alışverişe giderken bile kullanabilirsiniz...
İşte bu çok yönlülüğe sahip bence dünya üzerinde tek bir otomobil vardır , Porsche 911...
Mükemmeliyetçi Alman mühendislerinin biz fanilere en büyük armağanı...
Muhteşem...

Buğra ' dan...

Geçtiğimiz yıl yapılan Mobil1 Drift Fest ve Buğra ' nın kadrajından dökülen nameler...
Bu yıl da aynı şekilde gerek organizasyonları , gerekse böyle enfes yaratımları sizlere aktarmak boynumun borcudur...
Keyifli seyirler...
Buğra , ellerine sağlık... :)


27 Mart 2010 Cumartesi

Murcielago Katliamı...

Çekik gözlü dostlarımızı cidden severim , ama işte hanzo dediğimiz insan modeli hangi ırkta olursa olsun var , inkar edemeyiz...
Bu modele , "elin Japon' u ledleri bol bulunca nereye takacağını şaşırırmış" adını veriyor ve şiddetle kınıyorum...
Bunu her kim yaptıysa gitsin harakiri yapsın veya ne bileyim seppuku yapsın , o da rahatlasın biz de...

Ford Focus RS-500 İçin Geri Sayım...

Ford Focus RS-500 için son 4 gün...
Detaylar burada...

Haydi Kartondan Maket Yapalım...

Yıllar önce gazeteler kartondan otomobil maketleri verirdi , hatırlar mısınız?
Acayip bir heyecanla , ortalığa yapıştırıcı bulaştırıp annemden laf yeme riskini hiçe sayarak bir nefeste yapardım maketleri... :) Güzel de olurlardı... Mavi renkli Ford Taunus ' umu hala hatırlarım mesela...
Artık günümüzde işler değişti , teknolojinin nimetlerinden internet sayesinde hepimiz kolayca yararlanabiliyoruz.
Örneğin , ünlü yazıcı markası Epson desteğinde , asap bozucu güzellikte maketler yapmak ve arkadaşlarınızdan hayret, samimiyet ve beğeni dolu küfürler duymak istemez misiniz?
O halde size Epson Nakajima Racing takımına ait Honda Nsx-GT örneğini tanıtmakla işe başlayayım ;

Şablonlar hemen hemen şöyle efendim ;

Öncelikle daha önce maket yapma tecrübesi olanlar bilirler , ortalığa yapıştırıcı vs. bulaşmaması için gazete sermek gerekir. :)
Her karton makette olduğu gibi , makas , yapıştırıcı ve ıvır zıvır diğer malzemeler kullandıktan sonra şu şekilde birşeyler çıkıyor ortalığa (tabii ebatlar büyük olunca gazete kurtarmıyor , mecbur branda serilecek)

El emeği göz nuru bir çalışma sonrasında ortaya çıkan mütevazi maketimiz de şöyle oluyor ;

Eğer ilginizi çektiyse , şuradan gerekli tüm bilgileri edinebilirsiniz. Şimdiden kolay gelsin...
:)

AC Cobra...

Efsane spor otomobiller konusu açıldığında akla ilk gelen makinelerden biridir AC Cobra...
Tasarımı , muhteşem performansı , her babayiğit sürücünün hakkını veremeyeceği bir sürüş potansiyeli...
Üstelik üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin , tasarımının özgünlüğü ve onunla tanışabilen hemen herkese tattırdığı duygular bence kesinlikle başka hiçbir otomobilde yakalanamadı ve asla da yakalanamayacak... Hakkında başka herhangi birşey yazmaya hiç gerek duymuyorum... Yanlış mıyım?

Bu arada AC Cobra ' lardan biri ile tanışabilmiş olduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum... Keşke yanımda cep telefonum değil de profesyonel bir fotoğraf makinesi olsaydı...

24 Mart 2010 Çarşamba

Efsane... Yeniden... Mc Laren Mp4-12c...

Evet , o yeniden yollara geri döndü...
Dış görünüşü eskisi kadar seksi gelmedi gözüme. Sanki günümüz tasarım trendleri onu biraz daha yumuşatmış. Gerçi abisi de o kadar köşeli ve maço değildi kabul ediyorum , ama bu yeni versiyon bana biraz daha "efemine" göründü... Daha doğru bir ifade ile , "uysallaşmış" gibi sanki...

Tabii bu yazdıklarımın sadece dış görünümüyle alakalı olduğunu söylemeden de edemeyeceğim...
Detaylara girdiğimizde iş tamamen değişiyor...
3.800.-cc hacmindeki V8 motoru çift turbo besleme ile 600.-hp güç ve 600.-nm tork üretiyor. Bu güç bana böyle bir sporcu için göreceli olarak düşük geldi , ama Mc Laren Mp4-12c ' nin sadece hızlı olmayı amaçlamadığını , çevreye de oldukça duyarlı olduğunu öğrendiğimde bu düşüncelerim bir anda uçuverdi...

Egzozundan yaydığı CO2 oranının düşük olması , yakıt tüketiminin bu ligde koşan bir sporcu için makul seviyelerde olması cidden Mc Laren mühendislerini gönlümde ayrı bir yere oturttu...
Aslında şunu da itiraf etmeliyim ki , düşük egzoz emisyonu ve yakıt tüketimi için ayarlanmış bu şeyin kalbinde tahminlerimizin çok çok ötesinde bir potansiyel gizli olduğunu bilmek çok iç gıcıklayıcı... Eğer ki bütün dünyamızı , gökyüzümüzü , doğamızı hiçe sayıp Mp4-12c ' nin bütün ayarlarını sonuna kadar açarsak ortaya nasıl bir güç çıkacak varın siz tahmin edin...
İşte bunu düşünmek , yani potansiyelin oralarda biryerlerde yattığını bilmek tarifsiz bir duygu...
"Muhteşem bir gücüm var , ama kullanmıyorum... Benim başka sorumluluklarım da var..."

Bu kadar lakırdıdan sonra , Mc Laren ' in evine yani İngiltere ' ye gitmeden de olmaz...
Hazır oralara kadar gitmişken de oraların ünlü Goodwood pistine uğrayıp bizim haylaz gençler Lewis Hamilton ve Jenson Button ile birlikte yeni Mp4-12c ' yi test edelim...
:)